Halk sanatçısı Pınar Aydınlar’a “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Pınar Aydınlar’ın Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı davanın karar duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Pınar Aydınlar ve avukatının hazır bulunduğu duruşmaya, çok sayıda siyasî parti, kurum, kuruluş, dernek temsilcileri katıldı. Duruşma kimlik tespitinin ardından başladı.
Duruşma savcısı mütalaada Pınar Aydınlar’ın “örgüt üyeliği”nden beraatını istedi.
Ardından savunma yapan Pınar Aydınlar, “HDK operasyonu kapsamında çocuklarımla birlikte kaldığım evde silahlı kolluk görevlileri tarafından yere yatırıldım, başıma silah dayandı. Kızım kameraların önünde soyunmaya zorlandı. Böyle bir süreç yaşadım. HDK’li olmak suç değildir, yasal bir oluşumdur. HDK’li değilim ama olsaydım da bunu reddetmezdim” dedi.
Sanal medya hesaplarından yaptığı paylaşımların da “örgüt propagandası” olmadığını ifade eden Pınar Aydınlar, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Pınar Aydınlar, “Ben sosyalist bir sanatçıyım. Sosyalist bir sanatçı olarak ezilenlerin, işçilerin, haksızlığa uğrayanların yanında yer alıyorum. Ayrıca Avrupa’da konserler veren bir sanatçı olarak her ayın birinde imza atıyorum, ertesi gün yurt dışına çıkıyorum. Kaçma niyetim olsaydı yurt dışından gelmezdim” diyerek, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını ve beraat karar verilmesini istedi.
Ardından kararını açıklayan mahkeme, sanatçı Pınar Aydınlar’ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
“EZİLEN HALKLAR İÇİN TÜRKÜLERİMİ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİM”
Aydınlar kararın ardından adliye önünde bir açıklama yaparak şunları söyledi: “Desteğe gelen tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. Sonuca şaşırmıyorum. Ama alışmak da istemiyorum çünkü bir insanın hayatını alışmak tüketir, bunu biliyorum. 25 yıldır halk müziği sanatçısı olarak; işçi sınıfının, emekçilerin, yoksulların sanatçısı olan benden zorla örgüt üyesi çıkarmaya çalıştılar. Siz çok iyi biliyorsunuz neyin ne olduğunu. Ama şunun da altını çizmek istiyorum: Eğer hukuka yaslanmayacaksan neye yaslanacaksın? Bunun bir kez daha sorgulayacağım. Yurt dışı yasağı konuldu. Ben her ayın 1’inde imza atan bir insanım; yurt dışında konserlerimi veriyorum, ayın 1’inde ne olursa olsun gelip imzamı atıyorum. Kaçma imkânım da vardı; ama ben ülkemden, ezilenlerden, işçilerden, hakkı yenilen kadınlardan, doğamızdan vazgeçmiyorum. Onun için bana burada 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Bir önceki duruşmada savcı beraatımı istedi, biz beraatımı beklerken 6 yıl 3 aylık hapis cezasını ve yurt dışı yasağı verildi. Bu kararı kabul etmiyoruz. Ömrüm boyunca dik durdum, okuduğum her notanın her türkünün hakkını onurluca yaşayarak vermeye çalıştım. Suriye’de Aleviler katlediliyor, Orta Doğu kan deryası içindeyken bana hapis cezası vererek içlerini rahatlattılarsa diyecek hiçbir sözüm yok. Ben şarkılarımı, türkülerimi her koşulda söylemeye devam edeceğim. 2 kere cezaevi yaşadım, benim geldiğim gelenek onurlu ve dik yaşamayı esas alır, eğilmez, bükülmez. Onun için sonuna kadar türkülerimi ezilen halklar için okumaya devam edeceğim. Ama dünya, Orta Doğu kan içindeyken, Suriye’de kadınlara tecavüz edilip çocukların başı kesilirken, insanlar yiyecek bir lokma ekmek bulamazken, Filistin kan içindeyken yazıklar olsun.”
Aydınlar’ın ardından avukatı da bir açıklama yaparak “Karar yukarıdan geldi, bize sadece karar tebliğ edildi; biz bu durumu böyle değerlendiriyoruz” dedi.
Açıklama “Pınar Aydınlar Yalnız Değildir” sloganıyla sona erdi.
(İSTANBUL)








