Yunanistan’ın Atina kentinde 3 Partizan okuru gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar çıplak arama işkencesine maruz kaldı.
Partizan ve Yunanistan Komünist Partisi (marksist-leninist) Yunanistanlı ve Türkiyeli devrimcilere yönelik polis baskısına karşı bir açıklama yaptı.
Yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Yunanistan polisi son yıllarda Yunan ve Türkiyeli devrimcileri hedefleyen saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Hak gaspları, takip, gözaltı ve tutuklama biçimlerinde gerçekleşen bu saldırılar artarak devam etmekte ve faşist Türk devleti ile ortak organize edilmektedir.
“İki devlet de emperyalizme bağımlıdır ve varlıklarını emperyalist talandan arta kalan kırıntılara borçludur. Dolayısı ile kimin daha fazla pay kapacağına dair gerici bir dalaş içerisindedirler. Kamuoyuna yansıyan iki ülke arası gerginlikler, bu iki ülkenin egemen sınıflarının çıkar çatışmasına dayanmaktadır. Ancak söz konusu emperyalistlerin çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi olduğunda, iki gerici devlet de ileri karakol olmaya aday hale gelmektedir. Yine devrimcilere ve komünistlere saldırılar söz konusu olduğunda, iki gerici devlet aynı eksende buluşabilmekte ve saldırılarını ortaklaştırabilmektedir.
“Hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da halka yönelik saldırılar ve hak gaspları artmakta, yaşam koşulları her geçen gün daha ağır hale gelmektedir. Buna karşı gelişen mücadele ise baskı ve zorbalıkla sindirilmeye çalışılmaktadır. İki gerici devletin en önemli ortak paydaları, halka karşı gerçekleştirdikleri saldırıları ve sömürüyü artırma çabalarıdır. Bu saldırıların odağında ilerici, devrimci ve komünistler vardır.
“Son yıllarda Yunan polisi tarafından Türkiyeli devrimcilere ve komünistlere yönelik birçok gerekçesiz saldırı gerçekleştirilmiştir. Bu saldırılar tamamen keyfi ve hukukî dayanağı olmayan, sindirmeyi ve baskı altında tutmayı hedefleyen saldırılardır. Bu saldırı dalgasının sonuncusu, 2 Eylül günü Atina’da gerçekleştirilmiştir. Partizan faaliyetçilerinin bulunduğu araç, gerekçesiz biçimde önü kesilerek durdurulmuş, araç defalarca aranmış, Türkiyeli mülteci olmaları gerekçe gösterilerek iki Partizan faaliyetçisi gözaltına alınmıştır.
“Karakola götürülen iki Partizan faaliyetçisi burada çıplak arama işkencesi ile karşı karşıya kalmıştır. O esnada karakola gelerek durum hakkında bilgi edinmeye çalışan bir başka Partizan faaliyetçisi de bu işkenceye tepki gösterdiği için gözaltına alınmıştır. Bu yoldaşımız yine benzer saldırılara maruz kalmış ve polise mukavemet suçlaması ile gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan Partizan faaliyetçilerinden biri hiçbir gözaltı tutanağı dahi tutulmadan, 2 Eylül günü akşam saatlerinde serbest bırakılmıştır. Bir diğer Partizan faaliyetçisi ise faşist Türk devletinin talebi üzerine çıkarılan İnterpol arama kararı gerekçesi ile gözaltında tutulmaya devam etmiştir. 2 Eylül gecesi hukuksuzca gözaltına alınan ve farklı karakollara götürülen iki Partizan faaliyetçisi, ertesi gün mahkemeye çıkarılmıştır. Polise mukavemet gerekçesi ile mahkemeye sevk edilen yoldaşımız tercüman bulunmaması sebebi ile tutuksuz yargılanmak üzere mahkemeden serbest bırakılmış ve mahkemesi ileri bir tarihe ertelenmiştir.
“Hakkında İnterpol arama kararı bulunan Partizan faaliyetçisi ise, 3 Eylül günü yine savcılık tarafından ifadeye alınmıştır. İfade işleminin ardından hakkında yurtdışı yasağı ve adli kontrol kısıtlamaları uygulanarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılma kararı verilmiştir. Ancak Yunan polisi, eşyalarını teslim etme gerekçesiyle Partizan faaliyetçisini mahkemede serbest bırakmamış ve eşyalarının bulunduğu bir başka merkezde serbest bırakılacağını “belirtmiştir. Bunun üzerine avukatlar ve ifade sürecini takip etmek için mahkemede bulunan yoldaşlarımız, belirtilen merkeze gitmiştir. Ancak yoldaşımız, burada bir başka polis birimi tarafından, hakkında serbest bırakılma kararı olmasına rağmen kaçırılarak polis merkezinde ‘Güvenlik Birimi’ adı verilen bir polis birimi tarafından sorgulanmaya çalışılmıştır. Hakkında serbest bırakılma kararı olduğunu belirten yoldaşımız, sorguyu kabul etmemiş ve sorulara cevap vermeyi reddetmiştir. Bunun üzerine eşyaları teslim edilerek serbest bırakılmıştır.
“Yoldaşlarımıza karşı gerçekleştirilen saldırılar ve baskılar bizi yıldıramayacaktır. Gerici devletler halka ve onun örgütlü güçlerine karşı saldırılarda ortaklaşırken, bizler de devrim ve komünizm mücadelesini yükseltme görevimizde ortaklaşacağız. Bu saldırılara karşı, Yunanistan ve Türkiye halklarının her türden gericiliğe karşı mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.”
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!
Yaşasın Türkiye ve Yunanistan Halklarının Ortak Mücadelesi!”
(HABER MERKEZİ)