Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, 15 Ekim’den itibaren yemekhanelerde rezervasyon sistemine geçilmesine karşı eylem yaptı.
Öğrenciler tarafından yapılan açıklamada, “Rektörlük, ‘tasarruf’ adı altında yemekhanelerden yurtlara kadar her alanda kamusal harcamaları kısarak bizi daha pahalı ve güvencesiz koşullara mahkûm etmektedir” denildi.
Hacettepe Üniversitesinde 8 Ekim Pazartesi günü rektörlük tarafından yapılan duyuruya göre üniversitenin “rezervasyon ile yemek” sistemine geçtiği ve yemekhane ücretlerine zam geldiği öğrencilere bildirildi. Bu sisteme göre öğrenciler yemekhaneden yemek için önceden rezervasyon yaptırmak zorunda. Eğer rezervasyonlarını kaçırırlarsa da ekstra para ödemek zorunda bırakılıyor.
Yemekhanede israfı önlemek adı altında geçilen bu sisteme karşı Hacettepe öğrencileri dün Yemekhane Meydanı’nda toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, “Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün dün yaptığı duyurusuyla, 15 Ekim’den itibaren yemekhanelerde rezervasyon sistemine geçileceği açıklandı. Artık yemek yiyebilmemiz için bir hafta önceden ne yiyeceğimizi ve hangi salonda olacağımızı seçmemiz isteniyor. Üstelik 35 lira olan yemek ücreti, rezervasyon yapanlar için 40, yapamayanlar için 50 liraya çıkarılıyor. Rezervasyon dışı kalan öğrenciler ise yemek bulamayacak duruma getiriliyor. Kalitesiz ve yetersiz yemeklere mahkûm edilirken, ‘israfı önleme’ bahanesiyle getirilen bu uygulama beslenme hakkımıza açık bir saldırıdır. Üniversite yönetimi rekor kârlar açıklarken, kamusal bütçeyi talan ederken ‘tasarruf’ diyerek sorumluluğunu bize yıkmakta, kamusal bir hizmeti piyasa mantığıyla yönetmeye çalışmaktadır” denildi.
Açıklamada, “AKP iktidarının derinleştirdiği ekonomik kriz içinde, KYK bursuyla geçinemediğimiz bu dönemde yapılan her zam, yaşamımızı daha da zorlaştırmaktadır. Rektörlük, ‘tasarruf’ adı altında yemekhanelerden yurtlara kadar her alanda kamusal harcamaları kısarak bizi daha pahalı ve güvencesiz koşullara mahkûm etmektedir. Krizin faturası öğrencilere ödetilmek istenmektedir. Bir yandan beslenmek için rezervasyon almaya zorlanırken, diğer yandan Proliz baskısı altında bırakılıyoruz. Geçtiğimiz yıl 19 Mart sürecinde üniversitemizde yükselen boykot ve direnişin ardından kayyum rektörlük, AKP’li Proliz firmasıyla iş birliği yaparak ‘e-yoklama’ sistemini devreye soktu. Bu uygulama, açıkça öğrencilerin eylem iradesini bastırmak ve fişleme aracı olarak kullanılmaktadır. Proliz sistemiyle yoklama, eğitim sürecinin parçası olmaktan çıkıp bir denetim aracına dönüştürülmüş; hem okuyup hem çalışan ve ulaşımda ciddi zorluk yaşayan öğrenciler için adaletsizlik yaratmıştır. Rektörlük ulaşım ve yurt sorunlarını çözmek yerine, sorumluluğu öğrencilere yükleyip derslerden kalmakla cezalandırmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Yemekhaneye getirilen Yapı Kredi anlaşmasının, yandaş şirkete yaptırılan Proliz uygulamasıyla üniversitenin sermayeye peşkeş çekildiği belirtilen açıklamada, “Kamuda tasarruf, yemek israfı diyenler bu şirketlere devasa bütçeler ayırmaktadır. Biz biliyoruz ki bu kayyım düzeni öğrencilerin yararına hiçbir adım atmamaktadır. Hâlâ bitmeyen tadilatlar, verilmeyen sıcak sular, uzayıp giden ring sıraları, niteliksiz yemekhane… Tüm bu sorunlara çözüm üretmek yerine okulumuzu ticarethaneye çevirmeye çalışılmasına sessiz kalmayacağız. Bugün Hacettepeliler olarak, Proliz dayatmasından yurt krizine, ring sorunundan fahiş yemek ücretlerine kadar birçok hak gaspı ile karşı karşıyayız. Bizler sermaye düzeni ve onun iktidarı AKP’nin tüm saldırılarına karşı haklarımızı savunmaya, üniversitelerimizde eşit, bilimsel, parasız ve nitelikli eğitim için mücadelemizi sürdürmeye, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Birliğimizin gücüyle kayyum düzenini yeneceğiz” denildi.
Rektörlükten görüşme talep etmek için Rektörlük önüne “Müşteri Değil Öğrenciyiz”, “Nitelikli Barınma Haktır”, “Sermayeye Değil Eğitime Bütçe” sloganlarıyla yürüyüş düzenleyen öğrencilere ÖGB saldırdı. Rektörlük ise öğrencilerin görüşme talebine cevap vermedi.
(HABER MERKEZİ)