Dersim’in Çemişgezek ilçe merkezinde kaçak bir şekilde yapımına başlanan Hidroelektrik Santrali (HES) inşaatına ilişkin Erzincan İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Avukat Barış Yıldırım, “Ne istiyorsunuz bu coğrafyadan? Devletin anayasaya göre bu toprakları, bu coğrafyayı, bu akarsuları koruması gerekirken biz projelere karşı koruyoruz. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da bu projelerle sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Dersim Barosu, Dersim’in Çemişgezek İlçesi’nde kaçak bir şekilde yapımına başlanan Hidroelektrik Santrali (HES) inşaatına ilişkin Erzincan İdare Mahkemesi’ne dava açmıştı. Erzincan İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Dersim Barosu, yürütmeyi durdurma kararının verilmesinin ardından basın toplantısı yaptı. Açıklamaya Munzur Çevre Derneği, Çemişgezek Çevre Platformu, İnsan Hakları Dersim Şubesi, Dersim Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve çok sayıda kişi katıldı.
“BAROMUZUN GÜÇLÜ MÜCADELESİ SONUCU ELDE EDİLMİŞ BİR ZAFERDİR”
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Dersim Baro Başkanı Doğukan Kudat, “Erzincan İdare Mahkemesi, Tağar’daki HES projesine yönelik yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Bilirkişi raporlarında doğrudan keşifte de icra ettiğimiz şekilde söz konusu tarihi Tağar Köprüsü’ne zarar vereceği gibi ekosisteme de zarar vereceğini önemle belirtmiştik. Buna ilişkin yürütmeyi durdurma kararı aldık. Bu karar baromuzun inanılmaz ve güçlü mücadelesi sonucu elde edilmiş bir zaferdir” diye konuştu.
“BARAJ, HES VE MADEN ŞİRKETLERİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
Tağar’daki HES projesinde inşaat tamamlandıktan sonra ÇED olumlu kararı verilmesine tepki göstererek sözlerine başlayan Avukat Barış Yıldırım, “3 Temmuz 2025 tarihinde Erzincan İdare Mahkemesi 8’i profesör, biri doçent olmak üzere 9 uzman bilirkişi vasıtasıyla orada keşif icra etti. Yapılan incelemelerde Çemişgezek RES ve HES kapasite artışı projesiyle ilgili ÇED olumlu kararı verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadı denildi. Bütün mevzuat hükümleri ihlal edilerek kaçak şekilde bütün üniteleri tamamlanan bir HES projesinden bahsediyoruz. Türkiye’de neredeyse özgür akan nehir, ırmak, çay ve dere kalmamış durumda. Dünya kültürel ve doğal mirasının korunmasına dair sözleşme hükümlerine göre dünya kültür mirasının listesini verilmesi gereken bir sahayı neden HES’ler ile tahrip etmek istiyorsunuz? Munzur havzasında 43 bin 350 hektarlık bir alanda maden projeleri var. Ne istiyorsunuz bu coğrafyadan? Yeryüzünde artık suyun petrolden daha kıymetli olduğunun farkına varmanız lazım. Devletin anayasaya göre bu toprakları, bu coğrafyayı, bu akarsuları koruması gerekirken biz projelere karşı koruyoruz. Böyle bir yaklaşım olamaz. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da bu projelerle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Baraj, HES ve maden şirketlerine geçit vermeyeceğiz” dedi.
(DERSİM)