Çocuk işçiliğini yasallaştıran MESEM uygulamasına karşı Millî Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapıldı.
Çocuk işçiliğini yasal hale getiren Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çalışırken yaşamını yitiren çocuk işçilerin sayısı her geçen gün artarken bu uygulamaya karşı eylemler de devam ediyor. Aralarında Partizan’ın da olduğu devrimci-demokrat örgütlerin çağrısıyla Ankara’da Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde MESEM uygulamasına karşı eylem yapıldı. Demokratik kitle örgütleri ve siyasî partilerin de katıldığı eylemde, yaşamını yitiren çocuk işçilerin isimleri ve fotoğraflarının yer aldığı dövizler ve “MESEM’lerde Çocuk İşçiliğine Son! 2025’te En Az 85 Çocuk İşçi Sömürü Sisteminde Katledildi” yazılı pankart taşındı.
Kitle eylem boyunca “Katledilen Çocuklar İsyanımızdır” ve “İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz” sloganları attı. Basın açıklamasını Arda Özbayır okudu.
“BİR YILDA 91 ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ”
Özbayır, 2025 yılı içinde şu ana kadar en az 91 çocuğun çalışırken katledildiğini söyledi. Son dönemde yaşanan çocuk işçi ölümlerini hatırlatan Özbayır, çocukların çalıştıkları alanlarda cinsel istismara da maruz kaldığını belirtti. Özbayır, MESEM’lerdeki tabloya dikkat çekerek şunları kaydetti: “MESEM’lerde merdiven altı atölyelerde, fabrikalarda, tarlalarda devlet eliyle aklanmaya çalışılan çocuk işçiliğin yarattığı tablo gayet açık. Sermayenin kârını artırmak için gereken iş gücü; güvensiz koşullarda çalışan çocukların, kadınların, işçilerin ve göçmenlerin kanıyla karşılanıyor. Öğrenciler her geçen gün geleceksizleştirilirken devlet eğitimi sermayenin çıkarları için organize etmeye devam ediyor. MESEM denen sömürü çarkının bir dişlisi ise henüz lisede meslek öğrenmeye giden öğrencileri 11 bin TL karşılığında ölüme sürüklüyor.”
“BÖYLE BİR HAYATI İSTEMİYORUZ”
Yaşanan ölümlere rağmen bakanlığın çocuk işçi sayısını artırmayı hedeflediğini vurgulayan Özbayır, “Bu düzen bizi yaşamaya değil sadece hayatta kalmaya mahkûm ediyor. Emekçiler yoksulluk altında eziliyor, güvencesiz koşullarda çalışıyor, ölüyor; haklarını aradıklarında grevleri yasaklanıyor. Kadınlar her gün katlediliyor hem işte hem evde çifte sömürüye maruz kalıyor, failleri cezasız kalıyor. LGBTİ+ların varoluşları dahi yasaklanmaya çalışılıyor. Deprem suçluları yargılanmadan salıverilmek isteniyor. Topraklarını savunan köylüler baskıyla karşılaşıyor, doğa sermaye için yağmalanıyor. İnsanca yaşamak isteyen öğrenciler tutuklanıyor. Böylesi bir hayatı istemiyoruz; özgür bir yaşamı kurmak için mücadeleyi büyütüyoruz” dedi.
Eylem, çocuk işçi cinayetlerine karşı mücadele çağrısıyla sona erdi.
(HABER MERKEZİ)







